Boleyn Kızı Yorumu | stealthreader

Kitabın Adı : Boleyn Kızı
Orjinal Adı : The Other Boleyn Girl (The Tudor Court #2)
Yazarı : Philippa Gregory
Çeviri: Canan Sakarya
Yayınevi : Artemis 
Sayfa Sayısı : 820
Liste Fiyatı : 29,00






      Bir kralın aşkı için birbiriyle savaşan iki kız kardeşin hikâyesi..

      Mary Boleyn, on dört yaşında, masum bir kız olarak kraliyet sarayına geldiğinde, VIII. Henry'nin gözlerini kamaştırır. Gördüğü ilgiyle tüm varlığı alt üst olan Mary, hem altın prensine aşık olur, hem de gayrıresmi kraliçe olarak her geçen gün artan rolüne. Ancak öyle bir an gelir ki, kralın kendisine olan ilgisi gittikçe sönmeye başladığında, ihtiraslı planlar yapmakta olan ailesinin piyonuna dönüştüğünü fark eder ve en yakın arkadaşından uzaklaşmaya ve rekabet etmeye zorlanır: Kız kardeşi, Anne Boleyn'den. İşler iyice çığırından çıktığında ailesine ve kralına baş kaldırması gerektiğinin farkına varır ve kaderinin iplerini kendi eline alır.
      Son derece zengin biçimde işlenmiş, etkileyici bir aşk, seks, ihtiras ve intikam masalı. Boleyn Kızı, Avrupa'nın en heyecanlı ve gösterişli saraylarından birinin tam kalbinde yaşamış, sıradışı eğilimleri ve ihtirasları olan, içindeki sesi dinleyerek varlığını sürdürebilmiş bir kadını tanıştırıyor dünya okuruna.

      Herkese yeniden merhaba. Bugün sizler için Artemis yayınlarından çıkan Boleyn Kızı kitabının incelemesini yapacağım.

      Konusundan bahsetmeyeceğim çünkü spoiler vermekten korkuyorum. Zaten arka kapak yazısı konuyu yeterince iyi anlatmış bence. Tam emin olmamakla birlikte kitabın türünün tarihi aşk olduğunu düşünüyorum. Bu tarzda okuduğum ilk kitaptı ve çok beğendim. 
      Hikaye Mary'nin ağzından anlatılıyor ve en sevdiğim karakter de Mary. Bazı kısımları sırf onun için okudum diyebilirim çünkü çoğu yerde Anne beni deli etti. Daha önce bu kadar hırslı, bencil ve kıskanç bir karakter görmemiştim. Kız tam saçını başını yolmalık. Bu ikisi nasıl kardeş hiç anlamıyorum. Birbirlerinden o kadar farklılar ki... Mary ailesinin istediğini yapıyor, Anne ise kendi çıkarlarına göre hareket ediyor. Mary çok kurnaz değil, Anne ise tam bir şeytan. Mary çocuklarıyla olduğu sürece daima mutlu olur, Anne ise sadece ünvan, mevki peşinde. Bu farklar daha böyle sürer gider. Dediğim gibi birbirinden çok farklı 2 kız kardeşten bahsediyoruz. Bir de George var tabii. Boleyn kardeşlerimizin yakışıklısı George. George çok sempatik, tatlı bir karakterdi bence. Hatta onun olduğu çoğu bölüm gülmeme sebep oldu. En çok da onun bölümlerini sevdim.
      Kitap hacmi sebebiyle başta gözümü korkutmuştu ama şimdi iyi ki okumuşum diyorum. Yazarın anlatımı olsun, konusu olsun, kurgusu olsun... Bence çok güzel bir kitaptı. Bazı bölümlerde biraz sıkıldım ama geneline bakılınca göz ardı edilebilecek kadar azdı bu bölümler. 
      Bu arada Boleyn Kızı'nın serinin 2. kitabı olduğunu yeni öğrendim. Ama Artemis yayınları instagradaki bir paylaşımda sırasıyla okumanız gerekmeyen bir seri demişti. Zaten kitapta anlamadığım hiçbir yer yoktu. O yüzden seriye bu kitaptan da başlayabilirsiniz benim gibi. Hatta okuoku sitesindeki 9.90lık indirimde serinin tüm kitaplarını bulabilirsiniz. Hatta sizin için şuraya linki bırakıyorum. Okuoku İndirimi
      Buraya kadar okuduysanız çok teşekkürler. Umarım bu kitabı ve seriyi merak etmenizi sağlamışımdır. Çünkü alıp okumanız gereken bir kitaptı. Yaralı olabildiysem çok sevinirim. Şuraya Boleyn Kızı filminin fragman linkini bırakıp kaçıyorum ben. Herkese keyifli okumalar.

Puanım: