Yazarı : Meltem Lian Özüt
Yayınevi : Dex
Sayfa Sayısı : 428
Liste Fiyatı : 25,00
"Ahh birtanem, keşke şimdi gözlerini açabilsen ve her şey yoluna girse." Ben zaten uyanığım ve seni duyabiliyorum! Tıpkı bir ölü gibi hareketsiz yatıyordu Berrak. Herkes onun için sonun geldiğine inanıyordu. Biri hariç...
Berrak dünyaca ünlü bir modeldi, kıskanılacak bir hayatı vardı. Ve bir gece trafik kazası geçirdi. Kendine geldiğinde dört gün geçmişti, her şeyi duyabiliyordu ama kimse bunun farkına varmıyordu. Bir süre sonra garip, psişik bir güç keşfetti zihninin karanlıklarında...
Ve ardından kapılar aralandı... büyük ihanetler aydınlandı...
Herkese yeniden merhaba. Bugün Titan Blog Turu'nda 2.tur kitabımız olan İhanetini Fısılda yorumu ile sizlerleyim. Türk yazar okumayı çok seven biri olarak, birçok kişinin aksine bu kitaba hiç ön yargılı yaklaşmadım. Ama beklentimi de yüksek tutmak istemedim. Bu yüzden kitaba nötr bir şekilde başladım.
Şunu söylemeliyim ki kitabın çok ilgi çekici bir konusu var. Çok kısa değinmek istiyorum. Ana karakterimiz Berrak çok ünlü bir modeldir ve bir gece trafik kazası geçirir. Kazadan sonra komaya girer ve bu süreçte yanında konuşulanları duyabildiğini fark eder. Fakat bu durumu doktorlara bildirmenin hiçbir yolu yoktur. Ne kollarını kıpırdatabilir ne de mimiklerini. Dolayısıyla çevresindekiler bu durumdan habersizdir ve zamanla tüm ihanetler gün yüzüne çıkar. Zaman sonra Berrak kendinde psişik bir güç fark eder. Daha fazla bir şey söylemeyeceğim çünkü spoiler vermekten korkuyorum. Benim yorumuma gelecek olursak;
Şuan kitap hakkında ne yazacağımı bilmiyorum. O yüzden saçmalarsam kusura
bakmayın :D Neyse hadi başlayalım.
Kurguyu beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Şu psişik güç olayını sevmedim. Tamam, insanları duyabilme çok hoş bir fikir olmuş ama bundan ileri gidilmemeliydi bence. Hatta bu kısımlar o kadar uzatılmıştı ki okurken bunaltılar geçirdim.
Karakterler iyi olsa kurguyu önemsemeyebilirdim fakat bence çok ortada kalmışlardı. Sadece Özenç karakterini sevebildim. Onun dışındaki karakterlere karşı hiçbir düşüncem yok. Meral'den bile nefret edemiyorum çünkü çok ortada bırakılmıştı bana göre. Bazen iyi, bazen kötü. Yazar tek bir tarafa yönelmemişti ve haliyle ben de kararsız kaldım.
Kurgudaki bir diğer eksiklik de bazı kısımlarda minik mantık hataları olmasıydı. Okurken beni rahatsız etti fakat çok takılmamayı tercih ettim. Onun dışında kitapta şaşırabileceğim bir olay yoktu. Hiçbir yerde vay be tepkisini veremedim maalesef. Dolayısıyla bu da benim için kitaba karşı bir eksiydi. Sonunun da beni pek tatmin ettiğini söyleyemem.
Şimdi biraz da kitabın iyi yönlerinden bahsetmek istiyorum. Yazarın anlatımını baya sevdim. Akıcı, kolay okunabilen bir dili var. Yazarın dilinden ziyade beğendiğim şey ise kurduğu cümleler. Kitapta çok beğendiğim ve post it yapıştırdığım cümleler vardı. Çok güzel mesajlar içeren paragraflar vardı. Bu kısımları okumak benim için çok keyifliydi.
Benim kitap hakkındaki düşüncelerim bunlar. Siz kitabı okudunuz mu? Okuduysanız düşünceleriniz neler? Yorum kısmına yazarak benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Ya da instagramdan (@stealthreader) dm atarsanız kitap üzerine konuşabiliriz. Bugünlük benden bu kadar. Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim.
Yukarıdaki alıntılar ve daha fazlası için instagramdan @titanblogturu'nu takip etmeyi unutmayın. Yepyeni turlarla sizinle birlikte olacağız.
Dex Yayınları'na katkıları için çok teşekkür ediyorum ve genç yazarımıza yazarlık hayatında başarılar diliyorum.!
Puanım:
0 yorum:
Yorum Gönder