18 Ağustos 2015 Salı

Gül ve Avcı Yorumu | stealthreader

Kitabın Adı : Gül ve Avcı
Yazarı : Asude
Yayınevi : Ephesus
Sayfa Sayısı : 470
Liste Fiyatı : 25,00
Bir başkaldırıdır aşk... Önce isyancısını yıkar!

Bir Erkek...
Varlığı hem tehlikeli ve korkunç, hem de sonsuza değin güçlü ve korunaklı... Onun karşı konulmaz etkisine kapılan bir kadın sıcak bir gülüşüyle ısınabilir, mavi gözleriyle sonsuz bir denize açılabilir, siyah saçlarıyla zifiri bir geceye korkusuzca dalabilirdi. 

Ona yaklaşmak ise ateşe çırılçıplak yürümek demekti.

Bir Kadın...
Hem bir kraliçe kadar sarsılmaz, hem de titremeye hazır bir yaprak gibi ürkek ve utangaç... Bir erkeği masumiyetiyle prangasız tutsak edebilir, incindiğinde ise bütün dünyaya kafa tutabilirdi. Kalbi ve masumiyeti acımasızca ihlal edildiğinde artık onun için ateşe yürümek zamanı gelmişti. 

Kadın ateşten korkmuyordu, çünkü çoktan yanmıştı.

      Herkese merhaba. Gül ve Avcı inceleme yazımla karşınızdayım. Dikkat! Bu yazı bolca övgü içerir. :D Her zamanki gibi kısaca konudan bahsederek başlayacağım. 
      Ana karakterimiz Evelyn Rosa, Desmond amcası ile birlikte yıkık dökük bir mahallede yaşarlar. Desmon amcanın bir dedektiflik ofisi vardır ve Evelyn ona işlerinde yardımcı olur. Bir gün Evelyn ve Lord Julian karşılaşır ve birlikte olurlar. Julian'nın kendisini fahişe olarak görmesini hazmedemeyen Evelyn'nin karşısına mükemmel bir intikam fırsatı çıkar. 
      Şimdi o bol övgülü kısma geldik işte :D Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Gül ve Avcı Asude'den okuduğum 2.kitaptı. Daha önce Pabucumun Ajanı'nı okumuştum ve ne yalan söyleyeyim pek beğenmemiştim. Esprileri falan çok kasıntı gelmişti bana ama bu kitap MÜ KEM MEL. Ben yazarın komik değil de tarihi aşk tarzı yazmaya devam etmesini isterim çünkü bu konuda daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Özellikle 1835 İngiltere'sini anlatması zor olsa gerek. Her ne kadar çevre betimlemelerini az bulsam da yazarımız bu işin altından kalkmış gibi.
      Konusunun ne kadar heyecan verici ve ilgi çekici olduğundan bahsetmeme gerek yok sanırım. O yüzden direkt kurgudan bahsetmek istiyorum. İlk bölümden itibaren olayların başladığı bir kitap. Yani o ilk 100 sayfayı zorla okuduğunuz kitaplar gibi değil de elinize aldığınız an bırakamadığınız bir kitap. Zaten şu bölümü de okuyup bırakacağım dediyseniz geçmiş olsun çünkü her bölüm heyecan verici bir yerde bitiyor ve siz sonraki bölümü okumadan rahat edemiyorsunuz. Sonra bir bakmışssınız kitap bitmiş. :D


      Karakterleri sevmeyip kitabı çok beğendiğim nadir kitaplardan olsa gerek. Evelyn karakterini çok gurursuz buldum ve bu kız karakterlerde en sevmediğim özelliktir. Erkek karakterimiz Julian ise bana biraz bencil ve kibirli geldi. O yüzden iki ana karakteri de sevmedim ama bu kitabı çok beğenmiş olmama engel değil ve her ne kadar karakterleri sevmesem de beraber yaşadıkları olaylar ve birbirlerine olan aşkları beni büyüledi.
      Yazarın anlatımını Pabucumun Ajanı'na göre bir tık daha güzel buldum. Çok akıcıydı ve baştan sona hiç sıkılmadan okudum diyebilirim. 


      Sonu kesinlikle beni tatmin eden bir kitabı. Sır perdesi aralanıyor falan baya heyecan vericiydi. Ama bir yerde daha fazla detay verilmesini isterdim, çok yüzeysel geçmişti. Neresi olduğunu söyleyemiyorum çünkü spoiler olur. Kitabı okuyanlarınız varsa mesaj atın konuşalım.
      Söylemek istediğim çok şey var ama daha fazla uzatmak istemiyorum. Son 2şeyden bahsedip yazımı bitireceğim. 1. kapak tasarımı. Ya yemişim Eksik Parça'sını, bu kapak ondan çok çok çok daha güzel bence. Özellikle pembe cildi falan MÜ KEM MEL. :D 2. her okuduğum bölümü anneme anlatmış olmam. İlk bölümü okuyunca baya bir sevdim ve anneme anlattım. Annem ee sonra ne olmuş falan diye sormaya başladı sürekli ve o da kurguyu en az benim kadar sevdi :D







Puanım:

0 yorum:

Yorum Gönder