18 Haziran 2015 Perşembe

The 100 Yorumu | stealthreader


Kitabın Adı: The 100
Orjinal Adı: The 100 (The Hundred #1)
Yazarı: Kass Morgan
Çeviri: Arın Zengin
Yayınevi: Go!
Sayfa Sayısı: 301
Liste Fiyatı: 17.00







      
      Yaşanan nükleer felaket Dünya'nın sonunu getirmiş, bu büyük felaketten sağ kurtulan insanlar 300 yıl boyunca Dünya'nın yörüngesindeki bir uzay gemisinde varlıklarını sürdürmüştür.

      Tükenmeye yüz tutan kaynaklarla koloniyi ayakta tutmaya çalışan yöneticiler, nüfusu kontrol altında tutmak için en sert tedbirleri almakta, hafif suçlar için bile idam cezası uygulanmaktadır. Öyle ki çocuk suçlular on sekiz yaşına geldiklerinde idam edilmektedir. Ama ölümlerini bekleyen bu gençlerin artık çok önemli bir görevi vardır. Gözden çıkarılmış genç suçlulardan oluşan 100 kişilik bir ekip, geçen zaman içinde yerleşime hazır hale gelip gelmediğini test etmek için Dünya'ya gönderilecektir.
      Koloninin geleceği, onların elindedir. Bu onlar için ya ikinci bir şans ya da bir intihar görevi olacaktır. 100 ekibi farklılıklarını, geçmiş hesaplaşmalarını bir kenara bırakıp birleşmeli ve bilinmezlerle dolu Dünya'da hayatta kalmaya çalışmalıdır. Ama ihanetler, sırlar, henüz bitmemiş ve yeni başlayan aşklar bir bir gün yüzüne çıktıkça bir arada kalmaları gittikçe zorlaşacaktır.

      Merhaba. Gecikmiş bir The 100 yorumuyla karşınızdayım. 1 haftalığına İstanbul'a gitmiştim ve bu yüzden yorum yazmaya fırsat bulamamıştım. Ama şimdi buradayım ve vakit kaybetmeden başlayalım.
      Öncelikle kendi cümlelerimle kitabın konusundan bahsetmek istiyorum. Dünya'da yaşanan nükleer felaket sonucunda kurtulan insanlar uzay gemisinde hayatlarını sürdürmeye başlamıştır. Fakat tükenmeye başlayan kaynaklar sebebiyle en ufak bir suç için bile idam cezası verilmeye başlanmıştır. Yöneticiler idamlarını bekleyen 100 genç ile bir ekip oluşturur ve onları Dünya'daki yaşam şartlarının yaşanılabilir olup olmadığını anlamak için Dünya'ya yollarlar. Böylece ana olaylar başlar ve karakterlerin sakladığı sırlar yavaş yavaş gün ışığına çıkar.

      Kitabın konusunu çok ilginç bulduğumu söylemeliyim. Başlarda bana biraz Evrenin Ötesi'ni anımsatmıştı ama devam ettikçe baya farklı olduklarını gördüm. Zaten uzayla ilgili kitapları sevdiğim için The 100'e büyük bir merakla başladım fakat istediğim sonucu alamadım. Evet, konusu çok güzeldi, yazarın anlatımı akıcıydı fakat betimleme eksiklikleri beni yedi bitirdi. Betimlemeler o kadar azdı ki kitabın birçok yerini kafamda canlandıramadım. Bu da beni biraz kitaptan soğuttu. Aynı zamanda bana biraz durağan geldiği için de kitabı pek sevemedim. Özellikle sonu beni öldürdü. Bence yazar ticari amaçlı olarak kitabı böyle saçma bir yerde bitirdi. Çünkü resmen bir kitabın yarısını okumuş gibi hissediyorum kendimi. Yazar olayların ortasında pat diye kitabı bitirmiş ve sonuca bağlanan hiçbir şey yok. Bu durum  beni çok rahatsız etti. Resmen 2.kitabın satması için hazırlanmış bir taktik gibiydi ve bence yazar bunu başarmış çünkü sonunu merak etmiyorum desem yalan olur. İkinci kitabı mutlaka okurum ama almak için acele edeceğimi sanmıyorum.
      Okuduğum birçok yorumda dizinin kitaptan daha güzel olduğu söylenmişti. Bu yüzden en kısa zamanda diziye başlamak istiyorum. Dizinin fragmanı için:  The 100 Trailer 




Puanım:
















0 yorum:

Yorum Gönder